Erdoğan: Bu trenden düşenler düştüğü yerde kalır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eskiden partimizin çatısı altında olup da bugün başka havalarda gezen kimsenin partimizle ilgili sözler söyleme hakkı yoktur. Bu birlikteliği zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın yolcuları değildir. Bu trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar" dedi.

Erdoğan: Bu trenden düşenler düştüğü yerde kalır

TBMM’de AK Parti Grup Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu. Geçmişte AK Parti içinde olup da sonradan AK Parti’nin karşısında olanları isim vermeden eleştiren Erdoğan, "Bu trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar" açıklamasında bulundu.

"Şimdi sıra bölücü örgütün Suriye terör koridoru oluşturma projesini tamamen çökertmeye gelmiştir"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki illerde gördüğü samimi ilgiden memnun olduğunu belirten Erdoğan, "Bölücü terör örgününün baskısı kalktıkça buradaki kardeşlerimizle olan gönül bağımızın yeniden güçlenmeye başladığı açıkça görülüyor. Bunu sadece bir başlangıç olarak kabul etmeli, terörle mücadeleden taviz vermeden hizmet ve siyaset alanında daha çok çalışarak vatandaşlarımızın gönlünde zirveye çıkmalıyız. Çukur olayları, 16 Nisan halk oylaması ve Kuzey Irak’taki gelişmeler karşısında gösterdikleri sağlam duruş bu bölgelerimizdeki kardeşlerimizin ortak geleceğimiz konusundaki samimiyetlerinin ifadesidir. Şimdi sıra bölücü örgütün Suriye terör koridoru oluşturma projesini tamamen çökertmeye gelmiştir. Fırat Kalkanı Harekatı ile attığımız adımı Afrin ve Mümbiç’te devam ettirerek, ardından tüm sınır boyunu huzur ve güvene kavuşturarak bu süreci inşallah tamamlayacağız. Bu süreçte bölgedeki kardeşlerimizin daha güçlü desteğine ihtiyaçlarımız var" diye konuştu.

"Bu trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar"

"Bizim gücümüz, birliğimizden ve milletimizle olan bağlarımızı sıkı tutmamızdan geliyor" diyen Erdoğan, bu iki unsura zarar verecek hiçbir davranışı, tutumu, sözü affetmelerinin söz konusu olmadığını belirtti. Erdoğan, "Geçmişte partimiz çatısı altında olup ta bugün dışarıda başka havalarda gezen hiç kimsenin partimizle, hareketimizle ilgili söz söylemeye hakkı yoktur. Herkes ağzını açmadan önce nerede bulunduğuna, kimlerle aynı safa geçtiğini bilmelidir. Bunlar, AK Parti olarak milletimizle birlikte son 3-4 yıldır verdiğimiz hayati mücadelede en küçük bir desteklerini görmediğimiz, hatta çoğu defa karşı saflarda siluetleri beliren kişilerdir. Dünyada neler oluyor, ülkemizde neler oluyor, bununla ilgili bir sesiniz çıkmayacak, bu ülkede referandum yapılıyor, partimiz burada ‘evet’ başlığını atıyor, bakıyorsunuz birileri de ‘hayır’ için kampanya yürütüyor, kulislerde, şurada, burada. Şimdi de kendilerinde söz hakkı görüyorlar, kusura bakmasınlar. Bu birlikteliği, bu beraberliği, dayanışmayı zedeleyenler bilsinler ki artık bu kervanın samimi yolcuları değiliz. Biz bu yola çıkarken ahdederek çıktık. Bu yola bu ahitle çıkarken şunu iyi bilmemiz lazım, sadakatin asıl olan bir kavram olduğunu bilerek çıktık. Bu trenden düşenler düştükleri yerde kalırlar. Bu süreçte bize düşen kendi işimizi sağlam tutmak, hedeflerimizden uzaklaşmamak, geçmişteki hatalardan uzak durmaktır. Meclis grubumuz başta olmak üzere tüm teşkilatlarımızın bu konuda anlayış ve güç birliği içinde olduklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Kendilerine biçilen tek misyonun AK Parti’ye ve şahsımıza zarar vermek olduğunu göremeyecek kadar hırslarının esiri olanların hükmünü milletimiz zaten veriyor. Siz hiç merak etmeyin Türkiye’nin istiklali ve istikbali için hayatını ortaya koyarak çalışanlarla, dikensiz bahçelerde kendi ikbali içinde olanların farkını milletimiz çok iyi biliyor" şeklinde konuştu.

"Kollarımız ve kalbimizle kucaklaşacağımız günler inşallah uzak değildir"

ABD’nin elçiliğini Kudüs’e taşımasının ardından yaşanan gelişmelere ilişkin konuşan Erdoğan, "Kudüs meselesinin de ilahi taktire uygun şekilde Müslümanlar için hayra tebdil olacağına yürekten inanıyoruz. Bir süredir sadece düşlerimizde görmekle yetindiğimiz Kudüs’ü ve Harem-i Şerif’i kollarımız ve kalbimizle kucaklaşacağımız günler inşallah uzak değildir. Bunun birinci şartı ise önce Türk milleti olarak bizim kendi aramızdaki birliğimizi, beraberliğimi güçlendirmemiz, ardından da tüm İslam dünyasının aynı feraseti gösterebilmesidir" ifadelerini kullandı.

Demir Kilise’nin açılışının yapıldığını, Sümela Manastırı’nın restore edildiğini belirten Erdoğan, AK Parti hükümetleri döneminde 14 eserin restore edilerek diğer dinlerin mensuplarının hizmetine sunulduğunu kaydederek, "Bizim ayrımcılık yapmak gibi bir niyetimiz olsa bu işlere niye gerelim. Kimse bizi bunlara mecbur bırakmıyor. Bütün bu hizmetler inanç ve ibadet özgürlüğü konusundaki samimi duruşumuzun ürünleridir. Bizim teröre bulaşmamış, milletimizin birliğini, vatanımızın bütünlüğünü hedef almayan her türlü inanca, düşünceye saygımız vardır. Kudüs’te sadece Müslümanların değil her mezhepten Hristiyanların da haklarını savunuyoruz. Ecdadımız Hristiyan mezheplerin her birisine, Kudüs’te kilise kurma ve faaliyet yürütme izni vermiştir. Asırlar boyunca ecdadımız barışı, huzuru bozmamak, diğer dinlerin mensuplarını rahatsız etmemek şartıyla Kudüs’te kimsenin ibadetine karışmamıştır. Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. Bütün bunlara karşılık Osmanlı’nın elinden çıktığı günden beri Kudüs’te ne huzur ne de barış vardır. İsrail’in kuruluşundan itibaren bölgede uygulanan devlet terörü insan hakları ihlallerinin zirvesidir. Batı ülkelerinin özellikle de ABD’nin himayesi altındaki İsrail’in şımarıklıkları bölge ile birlikte bütün dünyayı bir felakete doğru sürüklemektedir. Böyle bir zulmün ilanihaye sürmesi ve karşılık kalması mümkün değildir” ifadelerini kullandı" 

BAHÇELİ'NİN SÖZLERİNE İLK YORUM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli'nin desteğini açıklamasının ardından şu sözlere yer verdi;

Bu seçimler arifesinde Sayın Bahçeli'nin yerli ve milli duruşunu özellikle vurgulamalıyım. Bu duruşla birlikte inanıyorum ki ülkemizde bizi bölmek ayrıştırmak isteyenler hedeflerine ulaşamayacaklar. Bizler 7 Ağustos ruhuhu yaşamakta kararlıyız. Birileri acaba şu ne der bu ne der diyor. Kusura bakmasınlar biz ne deriz? Aslolan budur. Biz Sayın Bahçeli ile bir araya geliriz, konuşuruz. Uyum yasaları ile ilgil içalışmaları yapar geleceğe yürürüz. Birlikte yapmamız gereken çok şey var. Milletimizin bize verdiği sorumluluklar var. Bunları yerine getirmek bizim görevimizdir."