Pakistan Hindistan savaşında son nokta; Türkiye bunu yapacak
Güney Asya’nın iki nükleer gücü Pakistan ve Hindistan arasındaki tarihsel tansiyon, son haftalarda yeniden alevlendi.
Hindistan’ın “Sindoor Operasyonu” kapsamında Pakistan’a yönelik altı bölgeyi hedef aldığını açıklamasının ardından, Pakistan da Hindistan’ın üç farklı noktadan füze saldırısı düzenlediğini iddia etti. Yaşanan karşılıklı saldırılar, küresel ölçekte kaygı uyandırdı.
Konuyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunan Pakistan-Türkiye Dostluk Derneği Genel Başkanı Mian Waqar Badshah, Türkiye'nin bu süreçte kritik bir denge unsuru olabileceğini belirtti. TGRT Haber’e konuşan Badshah, “Sürecin tırmanarak devam etmesi yalnızca Güney Asya’yı değil, tüm dünyayı etkiler. Türkiye gereken diplomatik müdahaleyi yaparak ara yol bulacaktır,” dedi.
Tarihsel Çatışmaların Yeni Perdesi
Pakistan-Hindistan hattındaki gerilim, yalnızca güncel operasyonlarla sınırlı değil. 1948, 1965, 1971 ve 1999 yıllarında yaşanan savaşlar; iki ülkenin Keşmir üzerindeki hak iddialarına dayanıyor. Bugünkü kriz de bu tarihsel zeminin bir uzantısı olarak görülüyor. Ancak Badshah’a göre bu kez farklı bir dinamik devrede: Hindistan’da yaklaşan seçimler.
“Hindistan Başbakanı Narendra Modi, seçim öncesinde milliyetçi duyguları körükleyerek oy kazanmayı hedefliyor olabilir,” diyen Badshah, bu tür siyasi stratejilerin bölgesel barışı tehdit ettiğini vurguladı.
Nükleer Kırılma Noktası mı?
Gerilimin en ürkütücü boyutu, nükleer cephaneliklerin gündeme gelmesi. Pakistan’ın yaklaşık 160 nükleer savaş başlığına sahip olduğu bilinirken, Hindistan’ın da benzer bir silah gücü bulunuyor. Badshah, iki ülke arasında tam kapsamlı bir savaşın sürdürülebilir olmadığını belirtti: “Özellikle Hindistan’ın dış yardım ve destekle uzun süreli savaş yürütmesi zordur. Ancak kendilerini tehdit altında hissederlerse Pakistan tüm cephanesini, nükleer dahil, kullanabilir.”
Gerilimin uluslararası boyuta taşınması ihtimali göz ardı edilmiyor. Badshah, Türkiye’nin Pakistan ile olan tarihi ve stratejik bağları nedeniyle Hindistan nezdinde olumsuz algılanabileceğini ifade etti. Ancak tam da bu sebeple, Türkiye’nin diplomatik ağırlığının önemli olabileceğine dikkat çekti. “Başta Türkiye olmak üzere Birleşmiş Milletler ve diğer aktörler, bu sürece müdahale edip olası bir savaşın önüne geçecektir,” dedi.