YKS'ye girecek öğrencilere uzamanında uyarı; Bu bir ölüm kalım sınavı değil

Ankara'da 29 Mayıs Devlet Hastanesi'nde görev yapan Psikolog İzzet Tamer Eşki, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na başvuran 3 milyondan fazla aday öğrenciye tavsiyeler vererek, "Bu kesinlikle bir ölüm kalım sınavı değil" ifadelerini kullandı.

YKS'ye girecek öğrencilere uzamanında uyarı; Bu bir ölüm kalım sınavı değil

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na üniversite öğrencisi olmak isteyen 3 milyondan fazla öğrenci aday başvuruda bulundu. Uzmanlar ise 4 senelik sınava hazırlık sürecinin sonunda başarıyı artırmak kaygı gibi psikolojik süreçlerin iyi yönetilebilmesine vurgu yaptı. Sınava bir günden az kala bir sürede hem üniversite adayları hem de ailelere tavsiyelerde bulunan 29 Mayıs Devlet Hastanesi'nde görev yapan Psikolog İzzet Tamer Eşki, bu sınavın bir ölüm kalım sınavı olarak düşünülmemesi gerektiğini belirtti. YKS'ye bir ölüm kalım sınavı olarak bakılan yaklaşımın kaygıyı tetiklediğini önemle vurgulayan Eşki, sınavın telafisi olduğunu ve öğrencilerin hayatları boyunca birçok fırsat yakalayabileceklerini unutmaması gerektiğini ifade etti. Kaygının doğru yönlendirilebildiği durumlarda çok faydalı bir süreç olduğunu dile getiren Eşki, "Kaygı insanı tetikte tutan, hazır tutan bir şey ve ona göre pozisyon almanızı sağlar. Mesela işe geç kalma kaygısı, erken uyanıp işe gitmemizi sağlar. Bir sınavın olması bir çocuk için bir faydalı noktadır, hazır olması için daha çok çalışması gerekir. Bu sayede kendini kontrol edebilir" ifadelerini kullandı. Psikolog Eşki, kaygıyla alakalı yapılan araştırmalara göndermede bulunarak, yapılan bu araştırmalarda; kaygılanan durumların yüzde 70 oranında gerçekleşmediği, yüzde 30 bandında gerçekleşse bile kaygının beklenen etkiyi ortaya koymadığı bilgisini aktardı.

yksye-girecek-ogrencilere-uzamnlardan-uyari-bu-bir-olum-kalim-sinavi-degil.jpg

Öğrencinin sınav sürecinde olduğu dönemde aile gibi çevresel faktörlerden de etkilendiğini ifade etti. Eşki, "Ebeveynlerin tutumları çok önemli. Ebeveynler bazı durumları yanlış yapıyor. Aşırı şekilde bir kıyaslama içeren çok sık karşılaştığımız tutumlardan birisidir. Çocuğun potansiyelini ve isteklerini gözetmeden kendi beklentilerini dayatma çabasında oluyorlar. Bu aşırı şekilde bir kaygı yüklüyor. Çocuğun en son ihtiyacı olan şey yargılamak ve eleştirmek. Tam tersi onu anladığını ifade etmek lazım. Çabası takdir edilmeli çünkü sonuçta bir emek verdi. Bu, aynı zamanda olumlu duygu durumuna geçiş için de faydalı olacaktır. Sonuçtan bağımsız olarak yanında olduğunu söylemeli ve hissettirilmelidir. Sınav yerinin keşfedilmesi bence çok önemli çünkü her yıl bununla ilgili olumsuz haberler duyuyoruz. Kaygı aslında çoğu zaman burada başlıyor. Sınav anında ise ilk sorularda zor sorular denk gelebiliyor...

yksye-girecek-ogrencilere-uzamnlardan-uyari-bu-bir-olum-kalim-sinavi-degil.jpeg

Daha önce karşılaşmadığı konular gelebiliyor. Bu sınavın kötüye gideceğine olan inancıyla beraber bir sürü potansiyeli olan öğrencinin, bu potansiyele ulaşamadığını çevremde duyuyorum. Bu durumla çok sık karşılaşıyoruz. O anda kendini rahatlatmak için hızlı bir şekilde 4-7-8 dediğimiz nefes tekniği yapılabilir. 4 saniye boyunca diyaframı dolduran bir nefes, 7 saniye boyunca tutulması ve 8 saniye boyunca yavaş yavaş bırakılmalı. Bu birkaç tekrarla beraber o an sakinleşmemizi sağlar" ifadelerini kullandı.