İstanbul depremi için ezber bozan açıklama; Doğruysa yandık
23 Nisan’daki 6,2 büyüklüğündeki Silivri depremiyle yeniden gündeme gelen Marmara Fayı hakkında Prof. Dr. Osman Bektaş, “Marmara batıdan doğuya kırılmıştır” değerlendirmesini yaptı.
Buna göre, 1912 ve 1999’da büyük deprem üreten Ganos ve İzmit fayları, batıdan doğuya doğru kırılma sürecini tamamlamış; aradaki Zayıf Merkezi Marmara Fayı ise 7’den küçük depremler üretmeye devam ediyor.
“SAN ANDREAS” BENZERİ SÜRÜKLENEN FAY
Bektaş, Zayıf Merkezi Marmara Fayı’nı San Andreas Fay Hattı’na benzeterek, bu segmentin tıpkı Kaliforniya’daki sürünen faylarda olduğu gibi enerji biriktirip durgun kalmadan orta büyüklükte sarsıntılarla kırıldığını vurguladı. 1963 Adalar (M 6,4) ve 2025 Silivri (M 6,2) depremlerini örnek göstererek, “Gelecekteki Marmara depremi büyük enerjiyi bu zayıf fayda serbest bırakabilir” dedi.
ARTÇI MI, ÖNCÜ MÜ TARTIŞMASI
Silivri merkezli 3,3 şiddetindeki 13 Mayıs sarsıntısının ‘artçı’ mı yoksa ‘öncü’ mü olduğu halen tartışılıyor. Prof. Dr. Bektaş, Zayıf Fayı’nın uzun zaman aralığında büyük enerji biriktiremeyen kabuğu ile daha kısa aralıklarla M 7’den küçük depremler üretme eğiliminde olduğunu belirterek, “Merkezi Marmara’nın hâlen kırılmayan segmentleri M 7’den küçük depremlere sahne olabilir” değerlendirmesini yaptı.
ÜLKE GENELİNE YAYILAN DEPREM UYARISI
Bektaş, Ekol TV canlı yayınında yalnızca Marmara değil; İzmir, Manisa, Kütahya, Muğla, Isparta ve Afyonkarahisar gibi farklı fay hatlarındaki risk artışına dikkat çekti. Tuz Gölü Fayı’nda son 50 yılda M 4–5 sarsıntılar görülürken, bu hattın da M 6–6,5 büyüklüğünde deprem üretebileceğini vurguladı. “Depreme karşı tedbir almak, şemsiyeye benzer; doğa engellenemez ama zararlar azaltılabilir” çağrısı yaptı.