Dere yatağında ölü bulunan Zeynep'le ilgili babasından kan donduran açıklamalar

12 yaşındaki Zeynep Sut, Mardin'de dere yatağında ölü bulunmuştu. Cansız bedenine ulaşılan minik Zeynep'in ölümüyle ilgili geniş çağlı inceleme devam ederken babasından açıklamalar geldi. Zeynep Sut'un babasının anlattıkları kan dondurdu.

Dere yatağında ölü bulunan Zeynep'le ilgili babasından kan donduran açıklamalar

Mardin Derik ilçesine bağlı olan Akçay Mahallesi'nde kayalıklardan düşerek hayatını kaybettiği belirtilen 12 yaşındaki Zeynep'in cansız bedeni dere yatağında bulunmuştu. Minik Zeynep'in babasının olay gününe dair anlattıkları ise yürekleri dağladı. Olay gününü anlatan acılı baba, dere yatağında önce terliğini ve kan izlerini gördüğünü ve kızını hemen kucaklayıp getirdiğini anlattı. İşte tüm detaylar...

KAYALIKLARDAN DÜŞTÜ

Olay, 18 Ağustos 2025 tarihinde Mardin'in Derik ilçesine bağlı olan Akçay Mahallesi'nde meydana geldi. Kayalıklardan düşerek hayatını kaybettiği belirtilen 12 yaşındaki Zeynep Sut'un babası olay gününü anlattı. Akçay Mahallesi'ndeki kurumuş dere yatağına düşen minik Zeynep için sağlık ve jandarma ekipleri olay yerine geldi. Babası, dere yatağında kızının önce terliğini gördüğünü sonra da kan izlerini gördüğünü söyledi. Kızının bedeninin iki taşın arasında olduğunu söyleyen acılı baba, kızını hemen kucaklayıp getirdiğini anlattı. Sağlık ekipleri, minik Zeynep'i babasından battaniyeye sarılı şekilde teslim aldı. Ekiplerin yaptığı incelemede Zeynep Sut'un olay yerinde hayatını kaybettiği belirlenirken minik kızın cenazesi otopsi işlemleri sonrasında Akçay Mahallesi'nde toprağa verildi.

dere-yataginda-olu-bulunan-zeyneple-ilgili-babasindan-kan-donduran-aciklamalar.jpgOLAYLA İLGİLİ İNCELEME DEVAM EDİYOR

Olay gününü anlatan acılı baba Kasım Sut, iki tane engelli çocuğunu olduğunu söyledi ve acı güne dair şu açıklamayı yaptı; 'Annesiyle beraber çocukları Şanlıurfa'ya götürmüştüm. Diğer küçük çocuklarımı da başka köye gönderdim, arabasını aldığım adamın hayvanlarına çobanlık yapsınlar diye. Zeynep evdeydi, ablası ve iki çocuğum da yanındaydı. Şanlıurfa'ya gittik, çocukları muayene ettirdik, ilaçları aldık eve geldim. Zeynep nerede diye sordum, ablası Zeynep'in saat 10.00'da evden çıktığını söyledi. Zeynep hep göle, incir ağacına ve dere tarafına gezmeye giderdi. Tekrar sorduğumda arkadaşlarıyla göle gittiğini söyledi. Ben de göle gitti diye düşündüm. Ben görevliydim. Saat 15.00-16.00 gibi eve geldim. Daha sonra tekrar göreve gittim. Saat 21.00 gibi eşim beni arayıp Zeynep eve gelmedi dedi. Görevli komutandan izin alıp korucu arkadaşımla beraber köye geldim. İlk önce dereyi aramaya çıktık. Derede bulamayınca aklıma incir ağacı geldi. İncir ağacı da tam karşımızda görünüyor. Zeynep buradan incir toplayıp bize getiriyordu. Buralarda arama yaptık. Dere yatağında önce terliğini ve kan izlerini gördüm. İki taşın arasındaydı. Hemen kucaklayıp eve getirdim. Hemen ambulansı aradım. Çevre köylerden de bana yardıma gelmişlerdi. Çocuğumu ilk önce içeri bırakacaktım, daha sonra ambulansın yakın olduğunu söylediler. Yakında gördüğüm arabanın bagajını açtım. Bagajı bayağı büyüktü. Çocuğumu oraya bıraktım, evden battaniye istedim. Battaniyeyi yarısını örttüm. Sağlık çalışanları çocuğa bakıp başınız sağ olsun, çocuk vefat etmiş dedi. Ben orada anladım ki çocuğum vefat etmişti.' Zeynep Sut'un ölümüne ilişkin başlatılan soruşturmanın devam ettiği bilgisine yer verildi.

Kaynak: Haber Merkezi