Tarih yeniden yazıldı! Dünya basını manşet attı; Türkiye'nin o doğalgaz keşfi ezber bozar
Türkiye enerji alanında tarihî bir başarıya daha imza attı. Karadeniz’deki Göktepe-3 kuyusunda keşfedilen 75 milyar metreküplük doğalgaz rezervi hem ekonomik hem de stratejik açıdan büyük önem taşıyor.
İngiliz basını bu gelişmeye geniş yer ayırırken, Daily Mare keşfi “dönüm noktası” olarak tanımladı. Uzmanlara göre bu kaynak Türkiye'nin enerji bağımsızlığı hedefinde kritik bir adımı temsil ediyor.
KEŞFİN ARKASINDAKİ TEKNOLOJİ: ABDÜLHAMİD HAN SONDAJ GEMİSİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, müjdeli haberi Akşam gazetesine verdi. Erdoğan, Karadeniz’in 3.500 metre derinliğinde gerçekleştirilen sondajda, Göktepe-3 kuyusunda 75 milyar metreküp doğalgaz keşfedildiğini duyurdu. Bu önemli keşfi Türkiye’nin yerli ve millî sondaj gemilerinden Abdülhamid Han gerçekleştirdi. Sondaj, 27 Mart'ta başladı ve yaklaşık 50 gün süren testlerin ardından 16 Mayıs’ta tamamlandı.
NEREDE BULUNDU, NE KADAR DEĞERLİ?
Göktepe-3 kuyusu, Sakarya Gaz Sahası’nın 69 kilometre batısında ve karaya 165 kilometre mesafede yer alıyor. Uzmanlar, bu rezervin ekonomik değerini yaklaşık 30 milyar dolar olarak hesapladı. Ayrıca, bu miktarın tüm hane halkının doğalgaz ihtiyacını 3,5 yıl boyunca karşılayabileceği belirtiliyor. Bu da ithalat faturasını ciddi oranda azaltma potansiyeli taşıyor.
DAİLY MARE: “TÜRKİYE, ENERJİ OYUNUNDA YENİ BİR AŞAMADA”
İngiliz gazetesi Daily Mare, Türkiye’nin bu keşifle sadece gaz bulmadığını, aynı zamanda enerji oyunundaki rolünü yeniden tanımladığını belirtti. Analize göre Türkiye, artık yalnızca kendi ihtiyacını karşılayan bir aktör değil; aynı zamanda Orta Asya ve Orta Doğu’dan Avrupa’ya enerji geçişini yöneten bölgesel bir enerji merkezi olma yolunda ilerliyor. Ankara’nın hedefi, gaz kaynaklarını çeşitlendirerek hem enerji güvenliğini sağlamak hem de diplomaside elini güçlendirmek.
Göktepe-3 keşfi, Türkiye’nin enerji stratejisinde bir dönüm noktası olarak görülüyor. Sadece yerli üretimi artırmakla kalmayan bu adım, enerji ithalatına olan bağımlılığı azaltarak cari açığın daraltılmasına da katkı sağlayacak. Üstelik bu gelişme, jeopolitik düzeyde Türkiye'nin pazarlık gücünü yükselterek ekonomik kazanımların önünü açabilir.