Pakistan-Hindistan sınırındaki son çatışmalar, diplomatik olarak sona erse de savaş alanında yaşanan bazı olaylar hâlâ netlik kazanmadı. Hindistan’a ait Fransız yapımı Rafale savaş uçaklarının birbiri ardına düşmesi, dikkatleri Türkiye menşeli gelişmiş elektronik harp sistemlerine çevirdi.

KORAL İsmi Gündeme Nasıl Geldi?

Geçtiğimiz hafta düşen Rafale'ler sonrası Asya medyasında bazı iddialar yayıldı. Bu iddialara göre, Türk savunma sanayisinin gözbebeği olan KORAL sistemi, bu çöküşte doğrudan etkili oldu. Üstelik olay yerindeki görgü tanıkları, cep telefonlarının çalışmadığını ve elektronik cihazlarda ani kesintiler yaşandığını aktardı. Bu da, bölgede yüksek yoğunluklu bir elektronik harp müdahalesinin gerçekleştiği ihtimalini güçlendirdi.

KORAL’ın Özellikleri ve Etkileyici Performansı

ASELSAN tarafından geliştirilen KORAL, düşman radarlarını kör eden, yanıltan ve şaşırtan mobil bir elektronik harp sistemidir. Kara platformuna entegre edilen bu sistem, daha önce 2019 yılında Doğu Akdeniz'de sahneye çıkmıştı. Araştırmacı gazeteci Ardan Zentürk’ün aktardığına göre, o dönem Libya açıklarında görev yapan bir Fransız savaş gemisi, KORAL’ın etkisiyle yönünü şaşırarak bölgeden aceleyle çekilmek zorunda kaldı.

Zentürk, “Bir amiral arkadaşım bana not gönderdi. 2019'da Libya operasyonları sırasında KORAL devreye sokulunca, Fransız gemisinin kaptanı rotasını karıştırmış ve gemi hızla bölgeden ayrılmış. Bu yaşanmış bir vaka,” ifadelerini kullandı.

Türkiye-Pakistan İşbirliği İddiaları

Hint basınında dolaşan iddialara göre, Türkiye KORAL sistemini Pakistan’a teslim etti. Bu da, düşen Rafale’lerin doğrudan bu sistemin hedefi olduğu yönündeki şüpheleri artırdı. Ancak şu ana kadar ne Türkiye ne de Pakistan tarafından bu konuda resmi bir açıklama yapılmadı.

Yine de uzmanlar, bu tarz sistemlerin etkisinin yalnızca teknik değil, aynı zamanda psikolojik olduğunu da vurguluyor. KORAL’ın potansiyel varlığı bile savaş alanında ciddi caydırıcılık yaratıyor.

KORAL’ın Arkasındaki Güç

KORAL, tamamen yerli imkânlarla geliştirildi. ASELSAN öncülüğünde, 50’den fazla alt yükleniciyle birlikte çalışılarak tasarlandı. Hizmete girmeden önce 1000’in üzerinde testten geçti ve 2016 yılında Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edildi.

Kaynak: habergazete.com - Özel İçerik